tebarekte ya zel celali vel ikram ne demek

naskah drama 7 orang tentang kehidupan remaja lucu. KÜNYE HAKKIMIZDA HARİTA YASAL ARA İLETİŞİM ANASAYFA DUALAR ve ZİKİRLER Yâ Zel Celâli Vel İkrâm Duası “Yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm” ne demek? “Yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm” duasının anlamı ve radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu “Yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm Ey azamet ve kerem sahibi Allahım! duasını ihmâl etmeyip sık sık söyleyiniz.” Tirmizî, Daavât 92. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, IV, 177 Hadisi Nasıl Anlamalıyız? Zü’l-celâli ve’l-ikrâm, Cenâb-ı Hakk’ın 99 güzel isminden biri olup Kur'ân-ı Kerîm’de iki defa geçmektedir. Rahmân sûresi, 27, 78 Sadece celâl ismi, azamet sahibi, büyük, yüce ve her türlü noksandan münezzeh olmak anlamındadır. Tıpkı El-Müntakım, El-Kahhâr, El-Cebbâr ve El-Azîz isimleri gibi ilâhî gazabı ifade eden esmâ-i hüsnâdan biridir. Hiçbir karşılık beklemeden vermek, ihsan etmek anlamındaki kerem kökünden gelen ikrâm ise Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz iyilik ve kerem sahibi olduğunu ifade etmektedir ve El-Kerîm, Es-Settâr, Er-Raûf, Er-Rahîm, El-Gaffâr gibi Allah Teâlâ’nın rahmet ve sevgisini cemâlini ifade eden esmâ-i hüsnâdan biridir. Zü’l-celâli ve’l-ikrâm ismi en önemli ulûhiyyet sıfatlarını ihtiva etmektedir. Zira celâl ismi selbî sıfatların hepsini, ikrâm ise sübûtî sıfatların tamamını ifade etmektedir. İşte bu sebeple bazı âlimler zü’l-celâli ve’l-ikrâmın ism-i âzam olduğu kanaatine varmışlardır. Resûl-i Kibriyâ Efendimiz’in “Yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm duasını ihmâl etmeyip sık sık söyleyiniz” buyurmasının hikmeti bu noktada daha bir anlam ve derinlik kazanmaktadır. Hadisten Öğrendiklerimiz 1. “Yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm” esmâ-i hüsnânın en kapsamlı olanlarından biridir. 2. Her fırsatta “Yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm” demelidir. Kaynak Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları İslam ve İhsan PAYLAŞ İslam ve İhsan İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de “Allâh katında dîn İslâm’dır …” Âl-i İmrân, 19 buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan böyle bir dîn aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” Âl-i İmrân, 85 ... Peygamber Efendimiz Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret hac etmendir” buyurdular. “İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular. İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16 Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” Muvatta’, Kader, 3. Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307 Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” er-Rad, 28 Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir. İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal ilm-i hâl sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır. İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz. Erkam Medya © islam&ihsan 2013 - 2022 altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz. "SübhanAllah" Anlamı Allah noksan sıfatlardan uzaktır. "Elhamdülillah" Anlamı Hamd Allah'adır. "Allah-ü Ekber" Anlamı Allah en büyüktür. "Sübhane Rabbiyel Azim" Anlamı Ey büyük Rabb'im! Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim. "SemiAllahü limen hamideh" Anlamı Allah kendisine hamd edenleri işitti kabul etti. "Rabbena leke'l-hamd" Anlamı Ey Rabbimiz! Her türlü hamd ancak sanadır. "Sübhane Rabbiye'l-alâ" Anlamı Ey Yüce Rabb'im! Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim. "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" Anlamı Allah'ın selamı üzerinize olsun. "Allahümme ente's-selamü ve minke's-selam tebarek-te ya-zel celali vel ikram" Anlamı Allah'ım! Sen kurtuluş merciisin. Esenlik ve güvenlik sendedir. Ey azamet ve kerem sahibi Allah'ım! Senin şanın çok yücedir. "Alâ Resulina Muhammedin salavât" Anlamı Salat Peygamberimiz üzerine olsun. "SübhanAllahi ve'l-hamdülillahi vela ilahe illAllahu vAllahu ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim" Anlamı Allah eksik sıfatlardan uzaktır. Hamd Allah'adır. Allah'tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Allah'tan başkasında güç ve kudret yoktur. "Lailahe illAllahü vahdehüla şerikeleh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir" Anlamı Eşsiz olan ve ortağı olmayan Allah'tan başka ilah yoktur. Hükümranlık Onundur, hamd Onadır ve O her şeye güç yetirendir. "Subhane Rabbiye'l-aliyyi'l-a'le'l-vehhab" Anlamı Çok bahşedenlerin en yücesi olan Rabb'im! Sen noksan sıfatlardan münezzehsin. "Amin" Anlamı Duamın kabul olacağına Ben inanıyor, güveniyorum. Namaz tesbihatları nasıl yapılır? Tüm vakit namazlarının selamı verildikten sonra, "Allâhümme entesselâmü ve minkesselâm tebarekte yâ zel celâli vel ikrâm." duâsı okunur. Tesbih çekmeye başlamadan önce şöyle duâ edilir "Alâ Rasûlinê salâvat" denir ve herkes içinden şu salâvatı okur " Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed " Daha sonra “ Sübhân Allâhi vel hamdü lillâhi velâ ilâhe illAllâhü vAllâhü ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil aziym” denir. Herkes içinden besmele çekerek Ayetel Kürsi’yi okur. Okuma bitince, SadagAllahülazim denir. Tesbih çekerken "Zülcelali SübhânAllâh" 33 kere SübhanAllâh denir "Zülkemâlil Hamdülillâh" 33 kere Elhamdü lillâh denir "Zül Kudretillahü Ekber" 33 kere Allâh-ü Ekber denir Dua etmeden önce Allâh-ü Ekber, Lâ ilâhe illAllâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir denir ve herkes kendi istediği şekilde, Allâh-ü Te'âlâ'ya duâ eder. Üç defa “Eûzü billahis-semî’il alîmi mineşşeytânirracîm” okunur ve besmele ile birlikte Haşir Sûresinin son üç ayeti okunursa 70 bin melek sabah okunmuşsa akşama kadar, akşam okunmuşsa sabaha kadar o kişiyi korur ve ona tesbih ederler ve o gün veya o gece vefat ederse, o kişi hükmen şehid olur. Hadis-i Şerif Haşir sûresi 22. - 23. - Okunuşu 22. HüvAllahüllezî lâ ilahe illa hüve Alimulğaybi veşşehadeti hüverrahmanurrahîm. lâ ilahe illa hüvel melikül guddusüs selamül mü'minül müheyminül 'azîzül cebbarül mütekebbir sübhanAllahi ammâ yüşrikûn. *haligul-bariül müsavvirü lehûl esma-ülhüsnâ yûsebbihü lehü ma fiyssemavati vel'ard. Ve hüvel'azîzülhakîm. SadagAllahülaziym Anlamı O, kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah'tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir. O, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal ,her türlü eksiklikten uzak, barış ve esenliğin kaynağı, güvenilen, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır. O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah'tır. Güzel isimler O'nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Yatsı namazanından sonra ''Kim Bakara sûresi'nin son iki ayetini okursa sabaha kadar ibadet etmiş sayılır'' Hadis-i Şerif. Bu iki ayet Miraç gecesinde vasıtasız olarak, bizzat Allâh-ü Te'âlâ tarafından Peygamberimize bildirilmiş olan iki ayettir. Bakara sûresinin son iki ayeti 285. - 286. Ayet Okunuşu bimâ ünzile ileyhi mirrabbihi vel mü'minûn, küllün âmene billahi vemelâiketihi ve kütübihi ve rusülihi, lâ nüferrigu beyne ehadin min rusülih, ve gâlu semiğ'nâ ve atağ'nâ ğufrâneke rabbenâ ve ileykelmasîr. yükellifullahü nefsen-illâ vüs'aha, lehâ mâ kesebet ve aleyhâmektesebet, rabbenâ lâtüâhıznâ innesînâ ev ahtâ'nâ, rabbenâ velâ tahmil aleynâ ısran kemâ hamelteh? alellezîne min gablinâ, rabbenâ velâ tühammilnâ, mâlâ tâkatelenâ bih, va'fü annâ, vağfirlenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel gavmil kâfirîn. SadagAllahülaziym Bakara sûresi'nin son iki ayeti Amenerrasulü Anlamı Peygamber, Rabb'inden Kendisine indirilene iman etti, mü’minler de iman ettiler. Her biri, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler “Onun peygamberlerinden hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz”. Şöyle de dediler “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabb'imiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş, yalnız Sanadır.” Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. Şöyle diyerek duâ ediniz “Ey Rabb'imiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabb'imiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabb'imiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” Bilgisayarınızda Namaz Hocası kitabı bulunsun isterseniz, kitabı PDF olarak aşağıdan kolayca indirebilirsiniz Allahümme entesselâmü ve minkesselâm tebarekte ya zelcelâli vel-ikram arapça اللّهمَّ اَ نْتَ السّلاَ مُ و مِنْكَ ياَذَلْجَلالِ وَلاِكْراَمِ Allahümme entesselâmü ve minkesselâm tebarekte ya zelcelâli vel-ikram arapça manası Allah’ım, sen selâmsın. Her türlü selâmet ve esenlik şendendir. Ve sen ey keramet ve azamet sahibi Allah’ım, Yücelerden yücesin. Namazlarda her selâmdan sonra bu “Allâhümme entesselâmü ve minkesselâm” duâsı okunur. Bu duâda Cenâb-ı Hakk”ın “Allâh, Esselâm, Celâl ve ikram – Zül”Celâl vel”ikram” isimleri geçmektedir. En büyük ibâdet en güzel kulluk alâmeti, belirtisi olan namazını kılıp bitiren bir müslüman, namaz içinde Cenâb-ı Hakka türlü türlü yalvarmalarda bulunduğu halde, namazını bitirince yine de Allâh”m büyüklüğünü, O”nun celâl ve ikrâm ululuk, yücelik sahibi, selâmetlik verenin ancak O Allâh olduğunu itiraf etmekten kendini alamıyor. Yânî, Allâh”ın azameti, saltanatı ve büyüklüğü karşısında namaz kılan kimse kendini ne kadar âciz ve kuvvetsiz olduğunu söyleyerek itiraf ediyor. “Ey Allah’ım! Ben acizim, fakirim senin yardımına muhtacım, bana dünyada da, âhirette de selâmetlik uer. Çünkü Sen celâl büyüklük, ululuk sahibi ve ikrâm edensin! Lütfen, beni de Senin lûtuflarına, ikramlarına kavuşan kullarından eyle/” diyerek yalvarıp niyâz ediyor. Allâhümme ente’s-selâm ve minke’s-selâm tebârekte yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm ne zaman okunur, anlamı ve fazileti nedir?Sevbân radıyallahu anh şöyle dedi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, selâm verip namazdan çıkınca üç defa istiğfâr eder ve “Allâhümme ente’s-selâm ve minke’s-selâm tebârekte yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm Allah’ım selâm sensin. Selâmet ve esenlik sendendir. Ey azamet ve kerem sahibi Allahım, sen hayır ve bereketi çok olansın” derdi. Hadisin râvilerinden biri olan Evzâî’ye - İstiğfâr nasıl yapılır? diye sorulunca - Estağfirullah, estağfirullah demektir, dedi. Müslim, Mesâcid 135. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 25; Tirmizî, Salât 108; Nesâî, Sehv 81, 82; İbni Mâce, İkâme 32 Hadisi Nasıl Anlamalıyız? Sevbân radıyallahu anh tarafından rivayet edilen bu hadisi Hz. Âişe de rivayet etmiştir. Sevbân mutlak bir ifadeyle Hz. Peygamber’in “selâm verip namazdan çıkınca üç defa istiğfâr ettiğini” söylemekte, Hz. Âişe ise “selâm verip namazdan çıktıktan sonra Allâhümme ente’s-selâm’ı okuyacak kadar oturduğunu” belirtmektedir Müslim, Mesâcid 136. Ali el-Kârî bu rivayet farkını dikkate alarak şöyle bir yorum getirmektedir Şayet öğle, akşam ve yatsı namazlarında olduğu gibi farz namazdan sonra bir sünnet-i müekkede varsa, istiğfâr etmeyip sadece Allâhümme ente’s-selâm okunmalı ve sonra da o müekked sünnete başlamalıdır. Şayet sabah ve ikindi namazlarında olduğu gibi farzdan sonra bir sünnet kılınmıyorsa, o zaman önce üç istiğfâr getirmeli, sonra Allâhümme ente’s-selâmı okumalıdır. Mirkat, III, 39-40 Efendimiz’in sünnetine uyarak, kıldığımız farz veya sünnet namazlardan sonra “Allâhümme ente’s-selâm”ı hepimiz okuruz. Ama bu zikirden önce üç defa, “Allah’tan beni bağışlamasını dilerim” anlamında “estağfirullah” deme âdeti pek yaygın değildir. Resûl-i Ekrem’in farz namazlardan hemen sonra okuduğu bu istiğfârı, biz de hiç değilse tek başına kıldığımız namazlardan sonra okumalı ve onun bu sünnetini yaşatmalıyız. İnsan namazdan çıkınca Rabbinin huzurundan ayrılır. Namazdan sonra istiğfâr etmekle, “Rabbim! Sana sunmam gereken kulluğu gereği gibi yapamadım; beni bağışla!” diyerek bu kul-Rab ilişkisini pek güzel bir şekilde sürdürmüş olur. Hadisten Öğrendiklerimiz 1. Namazdan sonra istiğfâr etmek, yapılan o ibadetin, kusuruyla birlikte kabulünü Cenâb-ı Mevlâ’dan niyaz etmek demektir. 2. Selâm vererek namazdan çıkınca “Allâhümme ente’s-selâm” zikri okunmalıdır. Kaynak Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları İslam ve İhsan

tebarekte ya zel celali vel ikram ne demek